"Bir hafta sonra doktor bulamayabiliriz"

GÜNDEM, 27 Mart 2020 21:33

DW Türkçe’nin görüştüğü doktorlar, resmi sayıların gerçeği yansıtmadığını savunuyor. Koronavirüs vakaları ve ölümlerin, söylenenden çok daha fazla olduğu belirtiliyor.

Türkiye'de koronavirüs kaynaklı ölümlerin, resmi sayılardan çok daha fazla olduğu belirtiliyor. Hekimlerin verdiği bilgiye göre bunun iki temel nedeni var: 1- Şüpheli herkese test yapılmıyor. 2 - Yapılsa bile test sonucu gelene kadar hasta hayatını kaybettiği için ölüm raporunda Covid-19 yazmıyor. Böylece gerçek sayılar resmi tabloda görünmüyor.

 

Her gün yüzlerce hastayla temas eden sağlık çalışanlarının durumu ise kaygı verici aşamayı geçti, alarm veriyor. Uzun süredir "Yaşatmak için yaşamak istiyoruz" sloganıyla acil taleplerini dile getiren sağlık çalışanları, "Bir hafta sonra hastalara bakacak doktor kalmayacak" diye uyarıyor. Bu haber yazılırken 33 yaşında bir hemşirenin Covid-19 tanısıyla hayatını kaybettiği haberi geldi. İstanbul’da Özel Acıbadem Hastanesi’nde çalışan Dilek Tahtalı’nın 10 Mart’tan beri hastane hastane dolaşarak test yaptırmaya çalıştığı öğrenildi. Eski CHP Milletvekili Rasim Topal’ın yeğeni olan Dilek Tahtalı’nın yoğun bakım bulmakta da zorlandığı ve 23 Mart’ta sevk edildiği Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybettiği ortaya çıktı.

Covid-19 ölümleri kayıtlara “normal ölüm“ olarak mı geçiriliyor?

DW Türkçe, farklı illerde görev yapan doktorlarla görüşerek salgının resmi verilere yansımayan durumunu araştırdı. Görevlerini riske atmamak için isimleri saklı tutuldu.

İzmir’de bir kamu hastanesinde görev yapan bir hekim, Covid-19 şüphesiyle tedavi gören ve hayatını kaybedenlerin sayısında büyük artış olduğunu söylüyor. Ancak çoğuna test yapılmadığı için Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı sayılar içinde bu vakalar yok. Hayatını kaybedenlerin ölüm raporlarına "solunum yetmezliği" yazıldığını söyleyen hekim, "Hepimiz biliyoruz koronadan öldüğünü" diyor. Kesin tanı olmayınca kayıtlara da Covid-19 yazılamıyor ama defin işlemleri temkinli bir şekilde, sessiz sedasız yapılıyor.

İstanbul'dan bir aile hekimi de korona kaynaklı ölümlerin, söylenenden çok daha fazla olduğunu savunarak, "Bunu söylemek vatan hainliği gibi, suç" diyor, "bunu dersem biterim doktor olarak"… Hasta hayatını kaybettiği zaman, "pnömoni, solunum yetmezliği" olarak kayıtlara geçtiğini bildiren aile hekimi şunları söylüyor:

"Doğru. Solunum yetmezliğinden ölüyor ama Covid'e bağlı solunum yetmezliği demesi lazım, demiyor. Kayıtlarda geçmese de herkes biliyor korona olduğunu. Çünkü test yapılmamış fakat bulgu var, kapı gibi. Akciğer filmi var, tomografi var, bariz. Temas öyküsü bariz, mesela umreden gelmiş veya İran, İtalya bağlantısı var, teması var. Bazen de test yapılıyor ama sonuç çıkana kadar hasta ölmüş oluyor."

Hızlı kitlere göre daha kesin bulgu veren PCR testlerinde sonucun çıkması 3-4 günü buluyor. Hasta öldükten sonra test pozitif gelse de ölüm sebebi çoktan yazılmış oluyor.

Trakya bölgesinde görev yapan bir 112 acil doktoru, iki hafta öncesine kıyasla vaka sayılarının on katına çıktığını ama personel sayısının aynı olduğunu söylerken kaygısını saklayamıyor: "Görünen o ki daha da artacak, çok artacak. Alanda karşılaştığımız durum bunu gösteriyor."

Haftalardır dile getirilmesine rağmen sağlık çalışanları hâlâ koruyucu malzemeden yoksun. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde bile ihtiyaçlar bağışlarla ve bakanlıktan gelenlerle tamamlanmaya çalışılırken pek çok kurumda malzemelerin "idareli kullanılması" isteniyor. 7 ila 10 çalışanın görev yaptığı bir aile sağlığı merkezine haftada bir paket maske, bir paket eldiven veriliyor; pakette 50 tane var. Yani bir kişiye günde bir tane bile düşmüyor. Devlet hastanelerinde kısmi de olsa ekipman var. Bakanlık “malzememiz bol” dediği için başhekimlik sıkıntı olduğunu kabul etmiyor ama yeteri kadar vermiyor da. Örneğin tek kullanımlık tulum ya da önlük ya hiç yok, ya da günde bir tane.

"Tuvalete gitmiyoruz, çay molası bir kere"

Bu yüzden sağlık personeli kendi aralarında oluşturduğu gruplarla, piyasadan maske, tulum, siperlik bulmaya çalışıyor. Ama hem bulması zor hem de fırsatçılar yüzünden çok pahalı. İstanbul’daki bir aile hekimi durumu şöyle özetliyor:

"Mesela tulum en çok ihtiyacımız olan şey. Tuvalete gidersen at, bir daha giyilmez. Hiçbir şey yapmasan da kontamine olduğu için değiştirmen gerek. İdareli kullanalım denecek bir durum değil, buna rağmen öyle kullanıyoruz. Kendimizi tutup tuvalete gitmeden, maskeyi çıkarmamak için sabahtan öğlene kadar çay içmeden idare edelim desek bile günde ikişer tane lazım. Bir kutu maskeye dün 250 lira verdim. Bulamıyoruz da, bulsak alacağız, canımızdan kıymetli mi?!"

112 acilde görevli doktor ise şimdilik koruyucu ekipman sıkıntısı çekmediklerini söylüyor. Ambulansla evlerden hastanelere sürekli Covid-19 şüphesiyle hasta taşıdıklarını belirterek, "Devlet hastanelerinde bizdeki kadar koruyucu ekipman olduğunu görmüyorum. Tabii ki biz de idareli kullanıyoruz ama yarın sayı arttığında, ki artacak, ne yapacağımızı bilmiyorum" diyor.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Zeki Kılıçaslan da bu bilgileri doğruluyor:

"Hasta sayısı giderek artıyor, bizde de büyük tehlike var. En büyük kaynağı da hastanelerin bizatihi kendisi. Sağlık çalışanları büyük tehdit altında. Değişik hastanelerden ve aile hekimlerinden gelen bilgilere göre birçok hekim, hemşire ve diğer sağlık çalışanları pozitif."

Bulaştırıcı hastaların hızla bulunması, ileri derecede agresif korunma önlemleri alınması gerekirken bunların yapılmadığını söyleyen Prof. Kılıçaslan, "Şu anda bile hâlâ sadece yoğun bakıma yatmış, entübe edilen, makineye bağlanan çok bulaştırıcı vakalar için önlemler var. Henüz yoğun bakım ihtiyacı olmayan servislerdeki korunma önlemleri ise gevşek" diyor.

Bu tip salgınlarda sağlık çalışanlarının korunmasının pahalı bir iş olduğunu söyleyen Prof. Zeki Kılıçaslan, "Ama yapılması gerekiyor tabii ki. Yatırım yapmazsanız önleyemezsiniz. Hastalığın şüphesiyle bile 14 gün karantinaya alıyorsunuz. Koruyucu malzemeler hızla sağlanmazsa birçok sağlık çalışanı devre dışı kalacak" diyor.

"İşler yürüsün diye test yapılmıyor"

Büyük risk altında oldukları halde sağlık çalışanlarının test yaptırması da neredeyse imkânsız. Kardiyolog eşi Covid-19 pozitif tanısıyla hastaneye yatan bir hemşire evinde karantinaya alınınca mesai arkadaşları kendilerine de test yapılmasını talep ediyor. İlçe Sağlık Müdürlüğü reddediyor. Israr ettiklerinde her birinin hastaneye gidip kuyruğa girmesi isteniyor. Belirtilerin tümü olmadan test yaptırmaya izin yok.

Birçok sağlık kurumunda durum aynı. Test yaptırmayı başaranların oranı çok düşük, yaptırabilenlerin ise neredeyse tamamı pozitif. Yoğun bakımda olanlar hiç de az değil. Toplam kaç sağlık görevlisinin korona tedavisi gördüğünü ise kimse bilmiyor.

DW Türkçe'ye bilgi veren aile hekimi, "Şu anda birimiz hastalansa hepimiz temaslı olduğumuz için Aile Sağlığı Merkezi’ni kapatmak zorunda kalacaklar. İşler yürüsün diye bize test yapmıyorlar" diyor.

Prof. Zeki Kılıçaslan, sadece son iki günde testlerin biraz arttığını belirterek şunları söylüyor:

"Biliyoruz ki bulaştırıcı olan vakaların yüzde 60 ila 80’inde hiçbir belirti yok, bunlara zaten bakmıyoruz. Belirti olanların birçoğuna da bakmıyoruz, yurtdışı bağlantısı yok diye. Peki, kime bakıyoruz? Yüzde 10’a. O zaman yüzde 90 bulaştırıyor. Bu çok net. Test yapmazsanız göremezsiniz."

"Söylemekten niye korkuyoruz ki?"

Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Kılıçaslan, tarihten örnek vererek bugün yapılması gerekenleri anlatıyor:

"Ben tüberkülozla uğraşıyorum. 1959-61 arasında kayıt sistemimiz yoktu, Türkiye'de verem çok az görünüyordu. Oysa toplumun içinde çok yaygındı. Kayıt sistemi yapıldı, bir senede vaka sayımız on kat arttı. Bu kötü bir şey değil, vakanın artması başarısızlık değil, başarıyı gösterdi. Daha az vaka değil, daha fazla vaka bulma sağlık sisteminin başarısı olacaktır. Hedef olarak bunu koymalıyız."

Covid-19 salgınıyla mücadelede bütün dünyada eksik kalındığını söyleyerek bazı konularda geç kalınmış olsa bile şeffaflığın önemine dikkat çekiyor:

"Herkes biliyor ki bu çok yaygın. Alman başbakanını dinledik, diyor ki toplumun neredeyse hepsinde bu hastalık olacaktır. Biz niye korkuyoruz ki topluma bunu söylemekten? Bırakın topluma söylemeyi, doktorlara bile söylemiyoruz. Biz çocuk muyuz, millet çocuk mu, doktorlar çocuk mu? Almanya'da, İtalya’da binlerce vaka oluyor da bizde niye olmayacak? Bunu söylemekten niye korkuyoruz? Halk sağlığı bu! Herkesi ilgilendiren bir konuda, kesinlikle şeffaf olunmalıdır. Çok hızlı şekilde yaygın test uygulanmalıdır."

GÜNDEM, 27 Mart 2020 21:33

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
KILIÇDAROĞLU: "KENDİMİ SAVUNMAK İÇİN DEĞİL, TARİHE NOT DÜŞMEK İÇİN GELDİM"

KILIÇDAROĞLU: "KENDİMİ SAVUNMAK İÇİN DEĞİL, TARİHE NOT DÜŞMEK İÇİN GELDİM"

Amasyaspor, Fatsa Belediye Spor Maçı Öncesi Zafer İçin Hazır

Amasyaspor, Fatsa Belediye Spor Maçı Öncesi Zafer İçin Hazır

Genç İş Adamları Platformu’ndan 2025 İçin Asgari Ücret Öngörüleri

Genç İş Adamları Platformu’ndan 2025 İçin Asgari Ücret Öngörüleri

Bursa’da A Takımı Sahaya İniyor! “Siyasi Yozlaşmaya ve Durgunluğa Son Vereceğiz!”

Bursa’da A Takımı Sahaya İniyor! “Siyasi Yozlaşmaya ve Durgunluğa Son Vereceğiz!”

ANTALYA’DA İLK KEZ SEYİRCİYLE BULUŞUYOR

ANTALYA’DA İLK KEZ SEYİRCİYLE BULUŞUYOR

MANSUR YAVAŞ’TAN ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ YEMEK UYGULAMASI

MANSUR YAVAŞ’TAN ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ YEMEK UYGULAMASI

150 GÜNDÜR DEM'Lİ BELEDİYELERİN ZULMÜNE KARŞI DİRENİYORLA

150 GÜNDÜR DEM'Lİ BELEDİYELERİN ZULMÜNE KARŞI DİRENİYORLA

Genel Başkan Gökhan Evren’den Yeni Atamalarla Güçlü Parti Yapısı Vurgusu

Genel Başkan Gökhan Evren’den Yeni Atamalarla Güçlü Parti Yapısı Vurgusu

NOI GROUP MAĞAZALAR ZİNCİRİNİN İLK HALKASI DİYARBAKIR’ DA AÇILDI!

NOI GROUP MAĞAZALAR ZİNCİRİNİN İLK HALKASI DİYARBAKIR’ DA AÇILDI!

AHISKALI GÖNÜLLÜ EĞİTİMCİLERDEN  BAŞDANIŞMAN, YALÇIN TOPÇU’YA ZİYARET ;

AHISKALI GÖNÜLLÜ EĞİTİMCİLERDEN BAŞDANIŞMAN, YALÇIN TOPÇU’YA ZİYARET ;

SMA Tip-1 Hastası Ömer Zeki'nin Hayata Tutunma Mücadelesi: Destek Bekliyor

SMA Tip-1 Hastası Ömer Zeki'nin Hayata Tutunma Mücadelesi: Destek Bekliyor

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar Yalçın Topçu'ya Veda Ziyareti

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar Yalçın Topçu'ya Veda Ziyareti

Bu kadar esnafın ahı, bazılarını fena yakar!

Bu kadar esnafın ahı, bazılarını fena yakar!

Kıvılcım Kalay’dan "Gönüller Hiç Yas Tutar mı?" Şarkısına Çarpıcı Yanıt!

Kıvılcım Kalay’dan "Gönüller Hiç Yas Tutar mı?" Şarkısına Çarpıcı Yanıt!

KEPEZ’İN DİŞ HEKİMİ AKIN UYARDI: “VÜCUT SAĞLIĞI AĞIZDA BAŞLAR”

KEPEZ’İN DİŞ HEKİMİ AKIN UYARDI: “VÜCUT SAĞLIĞI AĞIZDA BAŞLAR”

TURUNÇ MASA 10 YAŞINDA

TURUNÇ MASA 10 YAŞINDA

BAŞKAN MUHİTTİN BÖCEK 14. RESORT TURİZM KONGRESİ’NE KATILDI

BAŞKAN MUHİTTİN BÖCEK 14. RESORT TURİZM KONGRESİ’NE KATILDI

Ulucanlar'da 'Filistinli Çocuklara Yönelik Hak İhlalleri' Raporu Açıklandı

Ulucanlar'da 'Filistinli Çocuklara Yönelik Hak İhlalleri' Raporu Açıklandı

Marketlerden toplatılıyor: Bu sefer havuçtan yayıldı, 1 kişi hayatını kaybetti

Marketlerden toplatılıyor: Bu sefer havuçtan yayıldı, 1 kişi hayatını kaybetti

2. ULUSLARARASI TOPLUMDİLBİLİM ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU ÜNİVERSİTEMİZ EV SAHİPLİĞİNDE BAŞLADI

2. ULUSLARARASI TOPLUMDİLBİLİM ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU ÜNİVERSİTEMİZ EV SAHİPLİĞİNDE BAŞLADI

İznik Gölü kan kaybediyor: İskele karada kaldı

İznik Gölü kan kaybediyor: İskele karada kaldı

Konya'da bu yıl "change" araç operasyonlarında 117 şüpheli yakalandı

Konya'da bu yıl "change" araç operasyonlarında 117 şüpheli yakalandı

Adana merkezli suç örgütü operasyonunda tutuklu sayısı 215'e yükseldi

Adana merkezli suç örgütü operasyonunda tutuklu sayısı 215'e yükseldi

İstanbul'da lodos etkili oldu: Deniz taştı, tekneler zarar gördü

İstanbul'da lodos etkili oldu: Deniz taştı, tekneler zarar gördü

Yediemin Otoparklarındaki 2.2 Milyon Araç Ekonomiye Kazandırılabilir

Yediemin Otoparklarındaki 2.2 Milyon Araç Ekonomiye Kazandırılabilir

ANTALYA’NIN İLK “ÇOCUK HAKLARI DURAĞI” AÇILDI

ANTALYA’NIN İLK “ÇOCUK HAKLARI DURAĞI” AÇILDI

NİĞDE'DE KAYBOLAN BELARUSLU İKİZ DAĞCILAR 2 GÜNDÜR ARANIYOR

NİĞDE'DE KAYBOLAN BELARUSLU İKİZ DAĞCILAR 2 GÜNDÜR ARANIYOR

KEPEZ’E KENT LOKANTASI GELİYOR

KEPEZ’E KENT LOKANTASI GELİYOR

BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ONUR ÖDÜLÜ PROF. DR. NACİ GÖRÜR’E VERİLECEK

BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ONUR ÖDÜLÜ PROF. DR. NACİ GÖRÜR’E VERİLECEK

ALTIN PORTAKAL’IN 2025 RANDEVUSU 24 EKİM’DE

ALTIN PORTAKAL’IN 2025 RANDEVUSU 24 EKİM’DE

SANİYE BAŞKAN; ÇAĞDAŞ VE LAİK TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

SANİYE BAŞKAN; ÇAĞDAŞ VE LAİK TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

SEL MAĞDURLARINDAN KOCAGÖZ’E TEŞEKKÜR

SEL MAĞDURLARINDAN KOCAGÖZ’E TEŞEKKÜR

Kestel’deki Kamulaştırma İsyanı: 11 Milyonluk Değer ve Mahkeme Süreci

Kestel’deki Kamulaştırma İsyanı: 11 Milyonluk Değer ve Mahkeme Süreci

Ankara Çankırılılar Federasyonu'ndan Övgüye Değer Bir Etkinlik: "Ayın 18'leri Çankırı Prestij Ödülleri"

Ankara Çankırılılar Federasyonu'ndan Övgüye Değer Bir Etkinlik: "Ayın 18'leri Çankırı Prestij Ödülleri"

BURFAŞ’ın Balibey Han Tadilatı Esnafı Mağdur Ediyor

BURFAŞ’ın Balibey Han Tadilatı Esnafı Mağdur Ediyor

BÜYÜKŞEHİR’DEN AHDE VEFA: ŞEHİT POLİS FIRAT BULUT CADDESİ AÇILDI

BÜYÜKŞEHİR’DEN AHDE VEFA: ŞEHİT POLİS FIRAT BULUT CADDESİ AÇILDI

Güney Kıbrıs başı çekiyor

Güney Kıbrıs başı çekiyor

YEŞİLÇAM MEDYA’DAN KAMUOYUNA DUYURU

YEŞİLÇAM MEDYA’DAN KAMUOYUNA DUYURU

ATM’DE İŞLEM YAPARKEN BOYNUNDAN VURULDU!

ATM’DE İŞLEM YAPARKEN BOYNUNDAN VURULDU!

KALSİAD Başkanı Yasin Burak Arslan'dan Asgari Ücret Açıklaması

KALSİAD Başkanı Yasin Burak Arslan'dan Asgari Ücret Açıklaması