Sosyal medyada ''ifşa'' ve ''nude atma'' akımı intihara sürüklüyor
GÜNDEM, 11 Haziran 2020 10:57Anadolu Üniversitesi'nin araştırmasında, sosyal medya platformlarında cinsel içerikli görüntü paylaşımı son dönemde akım haline geldi. Prof. Dr. Levent Eraslan, genellikle genç kızların mağdur olduğunu saptadıklarını belirterek, "İntiharlar söz konusu oluyor. Asla böylesi motivasyonlara, taleplere cevap vermesinler" dedi.
Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (SODİGEM) araştırmasına göre Twitter'da 'ifşa' başlığı altında yapılan paylaşımlar, çoğunlukla genç kızların kendi iradeleri dışında ya da gönüllü olarak çekilmiş cinsel içerikli görüntülerinden oluşuyor. Bunun yanında, 'snapchat' gibi kendi kendini yok eden mesaj gönderebilen uygulamalar da mevcut. Burada ise özellikle genç yaş grubunda 'nude göndermek' yani karşıdaki kişiye vücudun herhangi bir yerinin çıplak çekilen fotoğrafını göndermek yer alıyor. Gönderilen fotoğrafların karşı taraf gördükten sonra yok olacağı düşüncesi, kullanıcıların güvende hissetmesine neden olurken, gerçekte bu platformlara gönderilen fotoğraf ya da videolar çeşitli yöntemlerle kayıt altına alınabiliyor. Yapılan araştırmalar, kız çocuklarının ilişkilerinde 'nude' veya cinsel içerikli mesaj göndermeye kendisini mecbur hissettiğini, bu davranışlarda kişinin kendisini karşı tarafa beğendirme isteğinin ön planda olduğunu ortaya koyuyor.
"MAHREMİYET SERGİLEMEK İLERİDE BÜYÜK PROBLEMLERE YOL AÇIYOR"
SODİGEM Müdürü Prof. Dr. Eraslan, sosyal medyanın bu karanlık yüzüne dikkat çekmek için 'temiz sosyal medya' kampanyası başlattıklarını söyledi. Prof. Dr. Eraslan, "Ne yazık ki gençlerimizin sosyal ağlarda ileride pişman olacakları, 'keşke yapmasak' diyecekleri birçok görüntü, fotoğraf ve resim paylaştıklarını görüyoruz, bu tüm dünyada böyle. Bunların çeşitli isimleri var; ama ne olursa olsun bir gencin kız veya erkek fark etmiyor, kendi beden mahremiyetini sergilemesi ya da bir başkasının bunu yapması ileride çok büyük onulmaz problemlere yol açmakta. Burada sadece cinsellik değil aynı zamanda kumar, aynı zamanda tehlikeli oyunlar, sanal kumarlar gibi sosyal medya saldırganlığının engellenmesine dönük olarak geniş çaplı bir kampanya hazırlığındayız. Bunu da mahremiyet ile başlatmayı istedik; çünkü ne kadar bilinçlenirse çocuklar, gençler ve ebeveynler böylesi durumlara dönük olarak tedbir almaları çok da uygun olabilmektedir" diye konuştu.
"ENDÜSTRİ HALİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA"
Gençlerin kendi iradeleri dışında ya da gönüllü olarak verdikleri cinsel içerikli görüntülerin sosyal medya platformlarında farklı isimler altında paylaşıldığına işaret eden Prof. Dr. Eraslan, "Buna 'nude atmak, sexting (müstehcen içerikli mesaj), 'ifşa' şeklinde çeşitli isimler veriliyor. Aslında buradaki en büyük problem bunun bir endüstri haline dönüşmüş olması. Çünkü Twitter'da özellikle ifşa diye küçük fragmanlar verilip, daha sonra ifşa sitelerine yönlendirme, buradan kredi kartıyla bu sitelere üye olma gibi durumlar söz konusu. On binlerce üyenin olduğunu biliyoruz ülkemizde" dedi.
"CİNAYET VE İNTİHARLARA NEDEN OLABİLİYOR"
Yaptıkları araştırmalarda bu akımdan genellikle genç kızların mağdur olduğunu saptadıklarını kaydeden Prof. Dr. Eraslan, "Özellikle ısrar edilmesi, buna dönük motive edilmeleri söz konusu ve böylesi bir teklife hayır demeyen bir genç kızın görüntüleri daha sonrasında hayatında hiç kaybolmayacak belki, çünkü biliyorsunuz dijital miras denen bir kavram var, unutulmuyor. Biliyorsunuz geçen günlerde bir cinayet işlendi, bir baba kızını katletti, intiharlar söz konusu oluyor. Bu yüzden genç kızlarımıza buradan şunu önermek istiyoruz; asla böylesi motivasyonlara, taleplere cevap vermesinler. Böylesi bir durumun dijital dünyada yayılması onların gelecekteki birçok planını kendi öz benliklerini, kendi yeterliliklerini olumsuz şekilde etkileyecektir" mesajını verdi.
"TEHDİT VE ŞANTAJ İÇİN KULLANILABİLİYOR"
'Snapchat' adlı uygulamada paylaşılan görüntülerin bir süre sonra yok olduğunu, bu nedenle gençlerin 'nude atma' başlığı altında gönderdikleri görüntülerin kaybolacağını sandıklarını söyleyen Prof. Dr. Eraslan, "Aslında bir dijital ortamdan bir diğerine giden görüntü kaydedilebiliyor, kayıt imkanı var; ama kaydetmediğiniz zaman o kayboluyor kendiliğinden. Bu daha sonra tehdit, şantaj gibi konulara da malzeme olmakta ve böylelikle o genç çocuğumuzun, genç kızımızın kendi psikolojik, toplumsal birçok dengesi bozulabilmekte, çok dikkatli olunması gereken bir yapı. İfşa siteleri üzerinden para kazanan kişiler var. Buraya kredi kartıyla giren ve buradan bu görüntüleri izlemek isteyenler var. Bu yüzden sosyal medyanın bu karanlık yönüne dikkat çekmek istedik. Lütfen herkes bu konuda duyarlı olsun" diye uyardı.
"ANNE VE BABALAR ÇOCUKLARIYLA KONUŞABİLMELİ"
Prof. Dr. Eraslan, anne ve babalardan çocuklarına dijital mahremiyeti anlatmalarını, böylesi teklifle karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiğini söylemelerini isteyerek, "Gençlerimize böylesi bir durumla karşılaştıklarında ne yapacaklarının anlatılması gerekiyor. Tehditler, şantajlar ve daha sonrasında istenmeyen birçok davranışlara çocuklarımız maruz kalmakta. Bu arada mutlaka böylesi talepleri yapanların ekran görüntülerinin alınması ve Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına iletilmesi burada çok önemli; ama korkma, çekinme, aile büyüklerinden böylesi durumlarda ceza alacağını düşünme gibi davranışlar çocukları böylesi durumları saklamaya itmekte. O yüzden anne babanın bu konuda çocuklarla konuşabilmesi bu problemlerin çözümünde çok önemli" ifadelerini kullandı.
GÜNDEM, 11 Haziran 2020 10:57
Yorumlar (0)