Erdoğan, TBMM'nin açılışında Ermenistan'a yüklendi: Bu haydutlara destek verenlere hesabı sorulacak
GÜNDEM, 01 Ekim 2020 03:20TBMM Genel Kurulu, 27. Dönem 4. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla özel gündemle toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılış oturumundaki konuşmasında, Ermenistan'ı kastederek "Bu haydut devlete destek verenleri kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış konuşmasına "Meclisimizin ilk başkanı, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile herkese şükranlarımı sunuyorum. Aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum" sözleriyle başladı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Sayın başkan değerli milletvekilleri... Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Yeni yasama yılının ülkemize, milletimize, milletvekillerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğini bilerek daima hazırlıklı, daima güçlü, tedbirli olacağız. Tarihimizi ne kadar iyi bilirsek, o kadar iyi sahip çıkabiliriz. Türkiye, gerisinde kesintisiz ve çok geniş bir coğrafyaya yayılmış 2 bin 200 yıllık çok nadir bir ülkedir. Böyle bir ülke, aç gözlü ve sömürgeci ülkelerle aynı şekilde davranamaz.
"MECLİS'İN ORTAYA KOYDUĞU CESUR TAVIR TARİHE GEÇMİŞTİR"
Bu yıl Meclisimizin tekbir ile dua ile coşku ile açılışının yüzüncü yıl dönümüydü. Koronavirüs nedeniyle görkemli kutlayamadık. Bizim meclisimiz sıradan bir Meclis değildir, burası ya istiklal ya ölüm şiarı ile istiklal harbini bizzat yönetmiş bir Meclis'tir. Burası istiklal ve istikbaline sahip çıkan milletin evidir. Nice darbelere, sinsi oyunlara rağmen bu çatı, milletin onurunu korumuştur. Özellikle 15 Temmuz gecesi, bu Meclis'in ortaya koyduğu cesur tavır tarihe geçmiştir. Milletimizin yaşadığı veya savuşturduğu her olaydan sonra Meclis görevini yerine getirmiştir. Sadece son 18 yılda bu çatı altında gerçekleştirilen reformlar hayranlık verici bir başarı hikayesidir.
"YENİ YASAMA YILINDA ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLECEĞİNE İNANIYORUM"
Önümüzdeki dönemde Meclis'imiz tarih yazmaya devam edecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Meclis'in kendi alanına yoğunlaşmasını sağlamıştır. Eski alışkanlıklar ile yeni bir sistemi yürütmenin zorluklarını yaşıyoruz. Yeni reformlar ile aksaklıkları gideriyor, çıtayı yukarıya taşıyoruz. Meclis'imizin yeni yasama yılında çok önemli çalışmalar gerçekleştireceğine inanıyorum. Yeni dönemde yasama yılına katkı verecek her partiden milletvekiline şimdiden teşekkür ediyorum.
"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR İFADESİ BU GERÇEĞİN İSPATIDIR"
Türkiye'yi demokrasiye bedel ödemeden sahip olmuş bir ülke diye itham edenler, umarız 15 Temmuz gecesi bundan dolayı utanç duymuşlardır. Milletimizin ve meclisimizin desteği ile karşımıza çıkan engelleri birer birer aşarak bugünlere geldik. Salgın döneminde Birleşmiş Milletler'den başlayarak mevcut küresel düzeni sağlayan kurumların hemen tamamı tıkanmıştır. Bu çarpık düzenin aynı şekilde devam etme şansı kalmamıştır. Dünya 5'ten büyüktür ifademiz işte bu gerçeğin ispatıdır. Ya kurumlar istikrarı, refahı insanlığın tamamına yansıtacak şekilde yeniden yapılanacak ya da yeni kurumlar inşa edilecek. Biz kurumların yeniden yapılanması ile bu ihtiyacın karşılanacağını düşünüyoruz.
"ÇÖZÜMLERİ GÜNDEME GETİRMENİN GAYRETİNDEYİZ"
Burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Dünyanın doğusu ile batısı ile, kuzeyi ile güneyi ile her köşesinin güvenliğe ihtiyacı var. Aksi takdirde dünyanın dört bir yanında ucu gelişmiş ülkelere de dokunacak şekilde çatışmaların, yağmaların yeniden başlaması kaçınılmaz hale gelmektedir. Türkiye olarak çözümleri gündeme getirmenin, tartışmanın gayreti içindeyiz.
"AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZİN MÜCADELELERİNDE YANINDAYIZ"
Karadeniz'de Kırım işgali ile başlayan kriz yeniden tırmanma potansiyeline sahip. Kafkasya kriz alanı olma vasfını sürdürüyor. Dağlık Karabağ'ı işgal eden Ermenilerin, Azerbaycan'a saldırısı ile başlayan çatışmalar en somut örnektir. Burada bir kez daha Azerbaycanlı kardeşlerimizin vatanlarını koruma mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum. ABD, Rusya, Fransa ve bunların hala 30 yıla yakın zamandır bu sorunu ihmal ettikleri için bugünlere yansıyan bu olumsuz gelişmeler karşısında ateşkes arayışı içinde bulunmaları kabul edilebilir bir şey değildir. İşgalcilerin bu topraklardan çıkmaları gerekir ki burada bir çözüme ulaşılsın. İşgalcilere sessiz kalanların sözünün kıymeti yoktur. Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındayız. Kardeşlerimize tüm imkanlarımızla desteği sürdüreceğiz.
"ERMENİSTAN'I, TÜRKİYE'YE İFTİRA ATMA GAYRETİ DE KURTARAMAYACAK"
Zalimleri iflah etmeyen alçak oyun inşallah bozuluyor. Kalıcı barışın yolu Ermenilerin işgal ettikleri her karış Azerbaycan toprağından geri çekilmelerinden geçiyor. Bu haydut devlete destek verenleri kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum. Ermenistan'ı ısrarla Türkiye'ye iftira atma gayreti de kurtaramayacak. Bu mücadelede şehit düşenlere Allah'tan rağmen, yaralılara şifa diliyorum.
"MAZLUMLARA SAHİP ÇIKMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Lafa gelince insan haklarını dillerinden düşürmeyenlerin sırtlarını döndükleri mazlumlara sahip çıkmayı biz sürdüreceğiz. AP'de Avrupa'daki yüz binin üzerindeki kayıp mülteci çocuk konusunu gündeme getiren ülkemizden bir milletvekilimiz olmuştur. Suriyelilerin barınması için ülkemize 3+3 milyar avro söz veren, bunun çoğunun üzerine yatan yine AB olmuştur. İspat mı istiyorsunuz, gelin yatırımları yerinde görün.
"ANLAŞMAZLIKLARIN HAKKANİYETLE ÇÖZÜLMESİ ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZDİR"
Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ülkemizin denizlerde verdiği en önemli mücadelelerdendir. Türkiye olarak Akdeniz'de çatışma, gerilim, haksızlık peşinde asla değiliz. Tek talebimiz ülkemizin haklarına saygı gösterilmesidir. Siyasi ve ekonomik potansiyelin paylaşımı ile ilgili anlaşmazlıkların hakkaniyetle çözülmesi öncelikli hedefimizdir. Yunanistan ve Rum Kesimi'nin tavrı bu ilkenin çok uzağındadır. Bölgemizde ortaya çıkıp da AB'nin inisiyatifi ile çözüme kavuşmuş tek bir sorun yoktur. Birliği müdahil olduğu her kriz yeni boyutlarla büyümüştür. Türkiye'nin önünde kendi imkanları ile politikalarını kararlılıkla hayata geçirmekten başka seçenek kalmamıştır.
"BARIŞ İÇİN TÜRKİYE KADAR MÜCADELE EDEN KAÇ ÜLKE VAR?"
KKTC'nin haklarını korumak için başlattığımız çalışmaları Libya anlaşması ile geniş alana yayma imkanı bulduk. Bizi sahillere hapsedecek taleplerle karşımıza çıkanlar önce adımlarımıza tehdit dilini denediler. Kahraman ordumuzun desteklediği kararlı duruş karşısında ise diyalogu kabul etmek zorunda kaldılar. Gerilimi yeniden tırmandırmak da, çatışma çıkarmak da karşımızdakilerin tercihidir. Biz diyalog kanallarını açık tutacağız. Barış için Türkiye kadar mücadele eden acaba kaç ülke var? AB ve komşularımız başta olmak üzere tüm ülkeleri Türkiye'nin verdiği barış mücadelesini desteklemeye davet ediyoruz.
"KUDÜS BİZDEN BİR ŞEHİRDİR"
Bir diğer kriz de İsrail'in Filistinlilere yaptığı zulüm ve Kudüs'ün mahremiyetini hiçe sayan fütursuz uygulamalarıdır. Kudüs meselesi bizim için sıradan bir jeopolitik bir sorun değildir. 1. Dünya Savaşı'nda gözyaşları ile terk etmek zorunda kaldığımız bu şehirde hala Osmanlı'nın direniş izleri vardır. Kudüs bizden bir şehirdir.
"EKONOMİMİZİN SALGINDAN EN AZ HASARLA ÇIKMASINI HEDEFLEDİK"
Türkiye'nin Gezi olayları ile başlayan yoğun saldırı süreci ile en çok hedef alınan düzeni de maalesef ekonomidir. 2019'da 181 milyar doları bulan ihracatımızla dünyanın 50 ülkesi arasında ihracat büyümesi bakımından 6. sırada yer aldık. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yıllık büyüme oranını yüzde 1 oranında tutuğumuz 2019 yılının ardından 2020'ye büyük umutlarla başladık. Dünyanın tamamı ile birlikte ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs salgınına işte böyle bir ortamda yakalandık. Ekonomimizin salgından en az hasarla çıkmasını hedefledik. Bugüne kadar açıkladığımız salgın tedbirleri paketlerimiz 495 milyar TL'yi buldu.
"TÜRK EKONOMİSİ BUNCA SALDIRININ ARDINDAN DAHA DAYANIKLI BİR YAPIYA KAVUŞMUŞTUR"
Kamu bankalarını teşvik ederek 267 milyar liranın üzerinde bir finansmanın ekonomimize aktarılmasını sağladık. Her kesimin finansman ihtiyacının giderilmesini sağladık. Üçüncü çeyrekle ilgili tüm öncü göstergeler ekonominin toparlandığına işaret ediyor. Açıklanan her veri bu tabloyu destekliyor. Amacımız V tipi bir toparlanmayı sağlayıp bu yılı artı değerde kapatmaktır. Önümüzdeki yıl için tahmin edilen büyüme oranımız yüzde 5,8'dir. Türk ekonomisi yaşadığı bunca saldırının ve şokun ardından daha dayanıklı bir yapıya kavuşmuştur. OECD Türk ekonomisinin dünyada salgından en az etkilenen 3'ncü ekonomisi olarak gösterdi.
"SALGINA KARŞI MÜCADELEYİ KARARLI ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ"
Çin'de başlayan ve kısa sürede dünyaya yayılan Covid -19 hastalığın henüz kesin bir tedavisi bulunamamıştır. Türkiye bu konuda kendi aşısını üretme konusunda da yoğun bir çalışma içerisindedir. Aşı çalışmaları belirli bir seviyeye gelmiş olmakla birlikte vakte ihtiyaç olduğu açıktır. İnşallah yarın Konya'da şehir hastanemizin açılışın yaparak sağlıktaki bulunduğumuz noktayı bir adım daha ileriye taşıyacağız. Bu süreçte dünyanın 141 farklı ülkesinde geçici süre ile bulunan yüz bini aşkın vatandaşı ülkemize getirdik. Gelişmiş ülkelerin dahi vatandaşını kendi haline terk ettiği salgın döneminde Türkiye içeride ve dışarıda gerçekten onurlu bir duruş ortaya koymuştur. Salgının tehdit olmaktan çıkacağı güne kadar bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz."
GÜNDEM, 01 Ekim 2020 03:20
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!