Savruluyoruz! Allah sonumuzu hayreylesin
GÜNDEM, 26 Aralık 2020 06:00CHP Lideri, Türkiye'nin bir yılını bu sözlerle özetledi... Kılıçdaroğlu Türkiye’nin ekonomiden ifade özgürlüğüne kadar her konuda savrulduğunu söyledi “Allah sonumuzu hayreylesin” dedi ve ekledi: Seçime gidelim, Erdoğan boyunun ölçüsünü alsın!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geleneksel hale getirdiği “Yıl sonu” değerlendirmesini, gazetelerin Ankara Temsilcilerine yaptı. Yanında Genel Başkan yardımcıları Faik Öztrak, Tuncay Özkan, TBMM Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve basın Müşaviri Ömer Topsakal'ı alan Kılıçdaroğlu, ülkemizin adeta “savrulmakta” olduğunu belirti, “Allah sonumuzu hayretsin” dedi.
Türkiye'nin yönetilemediğini, o yüzden toplumda kaygı ve karamsarlığın arttığını belirten Kılıçdaroğlu, karamsar olunmamasını, Türkiye'nin kendi iç dinamikleriyle bunları aşacağına inandığını söyledi.
Sorunları toplumun önüne koyup iktidarı eleştirmekten çok, çözüm önerilerini gündeme getirdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, birikimli insanların siyaset kurumuna sorunun çözümünü aktaramadığını, ülkemizde bugün böyle bir zeminin bulunmadığını anlattı.
ERKEN SEÇİM: CHP Genel Başkanı neden erken seçim çağrılarını yaptığını da şöyle açıkladı: “Erken seçimi Türkiye'nin giderek ağırlaşan faturayı ödememesi için istiyorum. Hükümetin tüm sorunları çözme kapasitesini kaybettiği görüyoruz. Bizde bu fatura daha ağırlaşmadan topluma gidelim diyoruz. Önümüzdeki seçimler bir iktidar-muhalefet seçimi olmasının ötesinde Türkiye'nin tepeden tırnağa yapılanması gerekiyor. Parlamenter sistem gerekiyor. Gecikilen her gün Türkiye'nin önüne daha ağır bir fatura konuluyor”
AİHM'NİN DEMİRTAŞ KARARI: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) tutuklu bulunan HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın “Hemen serbest bırakılması”na ilişkin kararına karşı Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı’nın açıklamalarından sonra hangi gelişmelerin yaşanabileceğine ilişkin soruyu şöyle cevaplandırdı:
“AİHM'nin kararlarının Türkiye'de uygulanmasını Anayasa Mahkemesi söylüyor. ‘Ben bu karara uymam' dediğiniz zaman Avrupa'dan kendinizi tamamen tecrit etmiş oluyorsunuz. Demokrasi yükseltilebilir algısı tamamen yok edilir. Kararı uygulayacaklar ancak topluma ‘Elimiz mahkum' diyecekler. Kararın uygulanmamasının faturası ağır olur, bunu herkes biliyor. Kararı uygulamazlarsa da şaşırmam, daha önce anayasa kararlarını tanımadılar. Türkiye tamamen içe dönük bir ülke haline gelir. Kendi anayasanıza kurallar koyduysanız bu kurallara uymak zorundasınız.”
ERDOĞAN, GÖREVLENDİRİLDİ Mİ?: Ülkemizin, bölgesinde hava savunma sistemleri açısından en zayıf ülke olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Madem S-400 füze savunma sistemlerini aldınız, o zaman kurun. Ecevit'in, ambargolara karşı gösterdiği cesareti Erdoğan'ın da göstermesini isterim. Kurmazsa, 2,5 milyon dolara aldığınız sistemi çöpe atmakla dünyanın en pahalı hurdalığına sahip olursunuz. Bölgesinde hava savunma sistemi en zayıf ülke konumuna geldik. Acaba Erdoğan TC'nin dış ülkelere karşı çok zayıf bir duruma düşürülmekle görevlendirilmiş biri midir? Tank üretimi durdu, hava savunma sistemi çöktü, F-35'leri alamadık. Erdoğan ve ailesi Türkiye'nin güçsüz olması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Türkiye ekonomi açısından dışarıdan talimat alır durumda.”
ERDOĞAN KİME TESLİM OLDU?: Ekonomi yönetiminde bakan, bürokrat ve sistem değişiklikleri yaşandığını, bu politikaların Türkiye'de yeni bir değişime yol açıp açmayacağı sorusunu Kılıçdaroğlu şöyle cevaplandırdı:
“O politikaları uygulayan Erdoğan'dı. O politikaları uygulamadı diye Merkez Bankası başkanını görevden alan yine Erdoğan'dı. Yeni göreve gelenler Erdoğan'ın daha önce söylediklerinin tam tersini yapıyorlar. Kimin istifa etmesi lazım? Erdoğan'ın. 128 milyar dolarlık bir kaybın faturasını kim ödeyecek? Erdoğan'ın ödemesi gerekmiyor mu? ‘Ben iktidardan düşersem mahvolurum' diye düşünüyor. Erdoğan, iktidardan düşmenin maliyetini çok iyi biliyor. Şimdi uygulamaya çalıştıkları ekonomi politikalarının faturaları yine vatandaşa çıkacak. Erdoğan'ın ekonomiyle bir ilgisi, bir bilgisi yok. Ekonomiyle ilgili bir makale dahi okuduğunu düşünmüyorum. Asıl soru Erdoğan kime teslim oldu? Londra'daki bir avuç tefeciye teslim oldu. Erdoğan'ın yarın ne gibi bir politika izleyeceğini bende merak ediyorum. Merkez Bankası söylediklerinin tam tersini uyguluyor.”
BAHÇELİ'NİN ÇAĞRISI: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener'i yeniden partisine dönmeye çağırmasını Kılıçdaroğlu şöyle değerlendirdi:
“Meral hanım, Bahçeli'ye gerekli cevabı verdi. Bir dönem CHP'yi eleştirme görevi Bahçeli'ye verilmişti. Bahçeli'nin eleştirileri yetmeyince birde Erdoğan eleştirmeye başladı. Elbette eleştirebilirsiniz. Ancak bizim söylemediğimiz cümleler üzerinden bizi eleştirmeye başlaması, Erdoğan'ın bir sağlık sorunu olduğunu düşündürüyor.
Erdoğan'a, bizim söylemediklerimizi söylemiş gibi anlatan saraydaki adamlarını, ‘Sen bana nasıl yalan söyletirsin' diye sorup atması lazım. Eğer bilgi gelmeyip, hayal dünyasından bu yorumları yapıyorsa gerçekten ciddi bir sağlık problemi var. Arkadaşlarımdan Bahçeli'yi muhatap almamalarını istiyorum. Bizim siyasi rakibimiz AKP'dir. Ancak AKP diye bir parti yok, bir kişi var. Herkesin ona uyma zorunluluğu var.”
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ: Politikalarını halktan yana yaptıklarını, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda neler yapılması gerektiğini de birlikte hareket ettikleri siyasi parti genel başkanlarıyla konuştuklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Daha sonra hep beraber bir araya gelip hangi maddelerin düzeltilmesi gerektiğini belirleyip ülkemizi 21. Yüzyılın yıldızı yapmak, tüm mazlum ülkelerin örnek alacağı bir ülke haline getirmek istiyoruz. Türkiye demokratik yollardan adaleti, hukuku sağladı algısını tüm dünyaya yerleştirmek istiyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hakkında tüm muhalefet partileri hukukçularla birlikte çalışıyor. Tüm sorunları aşabilecek bir şekilde çalışma yapıyoruz. Davutoğlu'nun çalışması çok başarılı bir çalışma, Akşener'de yine aynı şekilde çalışıyor. Henüz bir araya gelip çatıştığımız veya ortak noktalarımız hakkında görüş alış verişinde bulunmadık. Bugün bir ortak metin çıkarabilirsek süreci daha hızlı
tamamlamış olacağız. Bütün partilerin katıldığı normlarla kararları belirleyebilirsek parlamenter sisteme daha hızlı dönebiliriz. Bir yıllık süreçte cumhurbaşkanın görevlerinin parlamentoya devredildiği bir sisteme geçebiliriz.
Erdoğan'a, bizim söylemediklerimizi söylemiş gibi anlatan saraydaki adamlarını, ‘Sen bana nasıl yalan söyletirsin' diye sorup atması lazım. Eğer bilgi gelmeyip, hayal dünyasından bu yorumları yapıyorsa gerçekten ciddi bir sağlık problemi var. Arkadaşlarımdan Bahçeli'yi muhatap almamalarını istiyorum. Bizim siyasi rakibimiz AKP'dir. Ancak AKP diye bir parti yok, bir kişi var. Herkesin ona uyma zorunluluğu var.”
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ: Politikalarını halktan yana yaptıklarını, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda neler yapılması gerektiğini de birlikte hareket ettikleri siyasi parti genel başkanlarıyla konuştuklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Daha sonra hep beraber bir araya gelip hangi maddelerin düzeltilmesi gerektiğini belirleyip ülkemizi 21. Yüzyılın yıldızı yapmak, tüm mazlum ülkelerin örnek alacağı bir ülke haline getirmek istiyoruz. Türkiye demokratik yollardan adaleti, hukuku sağladı algısını tüm dünyaya yerleştirmek istiyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hakkında tüm muhalefet partileri hukukçularla birlikte çalışıyor. Tüm sorunları aşabilecek bir şekilde çalışma yapıyoruz. Davutoğlu'nun çalışması çok başarılı bir çalışma, Akşener'de yine aynı şekilde çalışıyor. Henüz bir araya gelip çatıştığımız veya ortak noktalarımız hakkında görüş alış verişinde bulunmadık. Bugün bir ortak metin çıkarabilirsek süreci daha hızlı
tamamlamış olacağız. Bütün partilerin katıldığı normlarla kararları belirleyebilirsek parlamenter sisteme daha hızlı dönebiliriz. Bir yıllık süreçte cumhurbaşkanın görevlerinin parlamentoya devredildiği bir sisteme geçebiliriz.
GÜNDEM, 26 Aralık 2020 06:00
Yorumlar (0)