ABB’den konser harcamaları iddialarına yanıt: “Kamu zararı yok”
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), bazı çalışanlarına yönelik başlatılan konser harcamaları soruşturmasına ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı. Belediye yönetimi, konserlere dair harcamaların hem iç denetim hem de mülkiye müfettişlerince incelendiğini, hiçbir usulsüzlük ve kamu zararına rastlanmadığını duyurdu.
ANKARA-BHA
Belediye açıklamasında, ifadeye çağrılabilecek durumda olan personelin doğrudan gözaltına alınmasının kamuoyunda “ABB’ye operasyon” algısı yaratma çabası olduğu vurgulandı. ABB yetkilileri, “Davet edilseydi herkes gidip ifade verebilirdi” diyerek yapılan uygulamayı eleştirdi.
Harcamaların ağırlığı sahne ve teknik giderlerde
Konser maliyetlerinin en yüksek kaleminin sanatçı ücretlerinden değil, sahne ve ses sistemleri kurulumundan kaynaklandığını belirten ABB, aynı büyüklükteki etkinlik için başka bir firmadan 56 milyon TL’lik teklif alındığını, bu verilerin de dava dosyasına gireceğini açıkladı.
Belediye, geçmiş dönem harcamaları da kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, AK Parti döneminde 2014-2019 yılları arasında yapılan 80 etkinliğe toplam 33 milyon dolar harcama yapılırken, mevcut yönetim döneminde 2019’dan 29 Ekim 2024’e kadar gerçekleştirilen 426 etkinliğin maliyeti 30 milyon dolarda kaldı.
“Gökçek dönemi dosyaları bekletiliyor”
Açıklamada en dikkat çekici kısım ise Melih Gökçek dönemine dair dosyalar oldu. ABB, bugüne kadar eski döneme ait yaklaşık 100 dosyada suç duyurusunda bulunduklarını, 55’inin bilirkişi raporuyla, 11’inin ise rapor alınmadan kapatıldığını, 11 dosyada iddianame düzenlendiğini ancak hiçbirinde yaptırım ya da tutuklama olmadığını belirtti. Halen derdest olan 5 dosya bulunduğu, bunların ikisinin bizzat Gökçek’in tarafı olduğu ifade edildi.
Belediye, yakın zamanda yapacağı bir basın toplantısında hazırlanan bilirkişi raporlarının hep aynı isimler tarafından kaleme alındığını ve bunun ciddi bir sorun teşkil ettiğini kamuoyu ile paylaşacağını da duyurdu.
“Asıl soruşturulması gerekenler korunuyor”
ABB açıklamasında ayrıca, teleferik ihalesi ve Seymen su sözleşmesi gibi örneklerde milyonlarca dolarlık kamu zararına rağmen hiçbir işlem yapılmadığına dikkat çekildi. Operasyon öncesinde Melih Gökçek’in sosyal medya hesabından gelişmeleri paylaşmasının ise sürecin siyasi boyutunu ortaya koyduğu savunuldu.
Belediye, tüm dosyalarda adaletin eşit şekilde işletilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Asıl soruşturulması gerekenler korunurken belediyemiz üzerinden algı operasyonu yürütülüyor” ifadelerine yer verdi.
